CİNSEL SAĞLIĞI SADECE BEDENSEL OLARAK DÜŞÜNMEYİN
“Cinsel sorunlar; çocukluk döneminden itibaren kaynaklanan bir ‘’ilişki’’ sorunudur. Buradaki ilişki; cinsel ilişki değil kişiler arasındaki tüm ilişkilerdir. Bu nedenle kendimizi tanımamız, anlamamız ve kendimizle ilgili yeni bakış açıları getirmeliyiz. Çünkü insanların hem ruhsal hem de bedensel sağlığı çok büyük ölçüde sağlıklı bir cinsel yaşama bağlıdır.” diyen Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sibel Malkoç, cinsel sağlık ve cinsel işlev bozukluklarını anlattı.
Cinsel sağlık nedir?
Cinselliğin sağlıkla beraber anılması başta garip gelebilir. Ancak ‘’Cinsel sağlık’’ üremeden çok daha fazlasını içerir. Cinsel sağlık; cinsel bir varlık olarak insanın sadece bedensel değil; duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğünü sağlayan, kişilik gelişimini, iletişim ve sevginin paylaşımını olumlu yönde zenginleştiren ve artıran sağlıklılık halidir.
Cinsel sağlığın amacı sadece üremek değil…
Cinsel sağlığın amacı; sadece üreme ve cinsel yolla bulaşan hastalıklarla sınırlandırılmış tıbbı bakım ve danışmanlık değil aynı zamanda kişilik, kişisel ilişkiler ve yaşamın güçlendirilmesidir. Cinsel sağlık bir kişinin cinsel yaşamını bir zorlama olmadan, mutlu ve zarar görmeden sürdürebilmesidir.
Cinsel sağlık öğrenilmeli ve öğretilmelidir
Dünyada her yıl 500 binden fazla kadın gebelik ve doğum komplikasyonları nedeniyle ölmekte, bunların sadece 4bin kadarı gelişmiş ülkelerde meydana gelmektedir. Halen her yıl 10 milyon bebek ölümü olmakta, bunların da neredeyse tümü gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşmektedir. Doğurganlığı düzenleme hizmetlerinin sadece istenmeyen gebeliklerin önlenmesini değil, anne-çocuk ölümlerinin en az üçte birini önleyebileceği hesaplanmıştır. Cinsel yolla bulaşan bakterial ve viral enfeksiyonlar epidemi düzeyine ulaşmıştır. AIDS pandemisi yaş, cinsiyet, sosyal durum ve cinsel davranış özelliği göstermeden milyonlarca insanı etkilemiştir. İşte tüm bu nedenlerden dolayıdır ki cinsel sağlık öğrenilmeli ve öğretilmelidir.
Cinsel işlev bozukluğu yaşayan kişi sayısı fazlalıkta
Yapılan araştırmalar, kadınların %30-60‘ının yaşamları boyunca en az bir cinsel işlev bozukluğu yaşadığını göstermektedir.
5 maddede cinsel işlev bozukluk sebepleri
- Cinsel istek bozuklukları: Azalmış cinsel istek, cinsellikten tiksinme.
- Cinsel uyarılma bozuklukları: Kadında uyarılma, erkekte sertleşme bozukluğu.
- Orgazm ile ilgili bozukluklar: Kadında orgazm problemi, erkekte orgazm ve erken boşalma problemi.
- Cinsel ağrı bozuklukları: Disparonia (Ağrılı cinsel ilişki), vajinismus.
- Genel tıbbı duruma bağlı cinsel işlev bozuklukları: Kronik hastalık, ilaç kullanımı gibi.
Nedene yönelik tedavi planı çok önemli!
Cinsel işlev bozukluklarını tedavisinde nedeni saptayıp, ona yönelik tedavi planlamak çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki cinsel sorunlarımızı tek bir nedene bağlayarak ve zihinsel olarak o nedene saplanıp kalarak çözemeyiz. Genellikle Cinsel sorunlar; çocukluk döneminden itibaren kaynaklanan bir ‘’ilişki’’ sorunudur. Buradaki ilişki; cinsel ilişki değil kişiler arasındaki tüm ilişkilerdir. Bu nedenle kendimizi tanımamız, anlamamız ve kendimizle ilgili yeni bakış açıları getirmeliyiz. Çünkü insanların hem ruhsal hem de bedensel sağlığı çok büyük ölçüde sağlıklı bir cinsel yaşama bağlıdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir Cevap Yaz