EasyCep’in 250 kişiyi istihdam edeceği tesisin açılış töreninde konuşan Bakan Varank: “2020 yılında yenilenmiş ürünlerin piyasaya arzı konusunda ticaret bakanlığımız yönetmelik yayınlayarak TSE ile ikinci el cep telefonlarının yenilenmesine dair bir standart geliştirdi. Türkiye’de 155 bine yakın ikinci el cep telefonu yenilenerek sertifikalı bir şekilde piyasaya arz edildi.” ifadelerini kullandı.
Bakan Varank, döngüsel ekonomiyi destekleyerek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma noktasında değerli bir adım attıklarını söyleyerek, şunları aktardı:
“Bugün de burada Türkiye’nin en büyük yenilenmiş elektronik ürün marketi EasyCep’in yenileme merkezinin açılışını yapmak üzere bir araya geldik. EasyCep Ticaret Bakanlığı yenileme lisansıyla faaliyetlerine devam ediyor. Şu anda 350 çalışanı var, yıl sonu hedefleri 500 rakamını yakalamak. Bu bir başarı hikayesi.”
Türkiye’de akıllı telefon ihtiyacının büyük bir kısmını ithalattan karşılamak durumunda kalındığını ifade eden Bakan Varank, “Yenileme merkezleri ithalatın önüne geçerek de ülkemize ekonomik değer olarak büyük katkılar sağlayacak. Cari açığın azaltılmasında önemli bir rol oynayacak. Özetle yenileme merkezleri sürdürülebilirlik, güvenlik ve ekonomik anlamda ülkemize büyük faydalar sağlıyor, önümüzdeki dönemde bu faydalar artmaya devam edecek, bu piyasa büyüyecek.” dedi.
Bakan Varank, cep telefonu yenileme merkezlerinin, müşteriden aldıkları telefonla eski kullanıcı arasındaki illiyet bağını tamamen ortadan kaldırdığını belirerek, “Bu müşterinin verilerinin yeniden gündeme gelmesi gibi bir endişesi olamaması lazım. Çünkü standardı ona göre belirledik. Ayrıca cihazların değiştirilmesi gereken bir yerleri varsa bunları yapıp gerekli yazılımlarla satışa hazır hale getiriyorlar. Satılan telefonlara da 1 yıl garanti süresi veriyorlar.” diye konuştu.
“Hem cari açığın azalmasına hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlıyoruz”
Yenileme merkezi açılışında konuşma yapan EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir EasyCep’in sürdürülebilirliğe, döngüsel ekonomiye ve ülke ekonomisine sağladığı katma değeri vurguladı.
Özdemir, 2021 yılında ortalama bir akıllı telefonun fiyatının 402 dolara ulaştığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“İthal edilen bu cihazların maliyeti düşünüldüğünde karşımıza ciddi rakamlar çıkıyor. Biz âtıl duran elektronik ürünleri yenileyerek tekrar ekonomiye kazandırıyor, böylece cari açığın azalmasında da etkili oluyoruz. Bu yıl 200 bin adet telefonu yenileyerek yaklaşık 80 milyon doların ülkemizde kalmasını sağlamayı hedefledik ve bu hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. İş modelimiz, kayıt dışı el değiştiren cihazların da kayıt altına alınması, ekonomiye kazandırılması ve cari açığımızın azaltılmasında etkin rol oynuyor. EasyCep olarak hem cari açığın azalmasına hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlıyoruz.”
Cep telefonunun üretimi ve ilk yılındaki kullanımının doğada yaklaşık 85 kilogram karbon salınımına sebep olduğuna değinen Özdemir, “Yüzde 95’i üretim safhasında ortaya çıkıyor. Geri kalan yüzde 5’lik bölüm ise telefonların ortalama 2 ile 5 yıl arasında değişen kullanımı süresine yayılıyor. Bir ağacın 85 kilogramlık bir karbon salınımını dengelemesi ise yaklaşık 20 yıl sürüyor. Döngüsel ekonomiyi destekleyip sıfırdan üretim yerine yenilenmiş cihaz tercih etmek doğal kaynakların korunarak gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya bırakmak anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de son 5 yılda her yıl ortalama 11 milyon adet yeni cep telefonunun satıldığı pazarda, 2021 yılı itibariyle 4,6 milyar dolarlık bir hacim oluştu.
Yüksek ithalat rakamları nedeniyle yenilenmiş cep telefonu pazarı her geçen gün daha da önem kazanıyor. Türkiye’de yenilenmiş telefon pazarı henüz 20 milyon dolarlar seviyesinde. Hem KDV indirimi ve taksit avantajları ile devlet teşvikleri hem de tüm dünyada döngüsel ekonomiye geçişin önem kazanması ile pazarın hızla büyüyeceği öngörülüyor.
Hibya Haber Ajansı