Oteller, artık eskiyen yapılarını yıkıp yeniden yapmak yerine renovasyonu tercih ediyor. Onarılıp, yenilenen ve yeni eklentilerle tasarlanan oteller, hem modernleşiyor hem de tasarruf sağlanmış oluyor. Bu alandaki öncü isim olan Nil Uzun, Türkiye’deki otellerde estetikte yeterli özenin gösterilmediğine dikkat çekerek “Artık Türkiye’de de birçok otel tasarımına odaklandı. Odalardan üniformalara her şey yeniden tasarlanıyor” dedi.
Geri dönüşüme katkı sağlıyor
Birçok otelin renovasyonunu gerçekleştiren Modacı Nil Uzun, “Geri dönüşümüm bu kadar önem kazandığı bir çağda otelleri yıkıp yeniden yapmak yerine mimari dokunuşlar ve dekorasyon renovasyon ile yeniden tasarlamayı tercih ediyorum. Böylelikle hem otelleri modernleştirip çağa uygun hale getiriyoruz hem de bunu yeniden yapımdan çok daha uygun tasarlamış oluyoruz. Aynı şeyi moda alanında da destekliyorum. Enerji tasarrufunun her anlamda önem kazandığı bu dönemde, baz olarak halihazırda üretilmiş parçalara kendi yorumumu katarak, yeniden tasarlamayı çok doğru buluyorum” diye konuştu.
A’dan Z’ye tasarım
Yaptığı ‘hotel styling’ işi hakkında bilgi veren Uzun, “Otelleri stilize ettiğim bu iş alanımın kapsamı çok geniş. Sosyal medya çekimlerinden, reklam filmine, üniforma tasarımından sofra ve sunuma, oda ve genel alan dekorasyonlarına dek yaratıcılık, zevk ve dokunuş gerektiren her detaya hakim olan bu işi Türkiye’de ilk yapan, geliştiren ve hala tek yapan kişiyim” ifadelerini kullandı.
Mekâna ruh katıyor
Farklı konseptlerde tasarlanan otellerin misafirlerine unutulmaz deneyimler sunmayı amaçladığını kaydeden Uzun, “Esas süreç o farklı konsepti yaratmaktan sonra başlıyor aslında. Yola çıktığınız o konsepti sadece binayı tasarlamakla hayata geçiremiyorsunuz. Öncelikle bu konsepti müşterilere en doğru biçimiyle tanıtmak için pazarlama bölümünün kullanımına uygun reklam filmi, kampanya ve otel görselleri gerekiyor. Artık iddialı görseller seçimde sizi en öne çıkartan detay. İşte burada hotel styling ile çalışmaya başlıyor ve inşa ettiğiniz konsepte uygun bir ruh yaratıp bunu dekorasyondan, karşılamaya, yeme içme seçimlerinden peyzaja kadar her unsurda hissedilmesini sağlıyorsunuz. Yarattığınız konseptin karşı tarafa geçmesini sağlayan kişi hotel stylist oluyor. Yani mimar değil ama mimarın yaptığına son yorumu ve tadı katan gibi düşünebilirsiniz. Ya da şef değil ama onun sunumundaki tüm şıklığa imzasını atan…” dedi.
Cesaret edilmemiş renkler
Uzun, otel tasarımlarının ilgi görmesinin sebebini ise daha önce hiç cesaret edilmemiş renkler, desenler ve kendisine özgü kombinler olarak açıklıyor. Uzun, moda anlayışı hakkında ise “Aynı modada olduğu gibi maximalist bir tarzım var kesinlikle lüks ve kesinlikle sıradanlıktan çok uzak, mutlaka görkemli, renkli ve göz alıcı. Evet benimle çalışan zaten benim tarzımı istediği için geliyor ama otelin genel konseptine uygun, yaratılmak istenen tarzı güçlendirerek öne çıkartmayı hedefleyen, destekleyen bir çalışma yaratıyorum. Bu bilinç, hayal dünyamı sınırlamıyor asla ama hayallerimin yönünü belirliyor” diye konuştu.
Abajurlar, heykeller, tablolar…
Uzun, tasarımlarımdaki vazgeçilmez ögelerini şu şekilde sıraladı: “Otelde, botanik, antika, mermer dokular, avizeler ve vintage aydınlatmalar, abajurlar, kadife, heykel ve tablolar, mutlaka kristal aynalar, özel baskı desenli halılar, ayrıntılarda ceviz mobilyalar, her otelin genel renk ve dokusuna göre ürettirdiğim mumlar, çiçekler… Modada ise animal print (leopar, zebra), çizgiler ve karo desenler, çiniler, barok desenler, mutlaka ışıltı, gold, askeri ceketler ve kamuflaj desen…”
Estetikte zayıflar
Türkiye’deki otellerin inşaat tekniğinde çok başarılı olmalarına karşılık estetikte yeterli özenin gösterilmediğine dikkat çeken Uzun, “Estetik zevk bambaşka bir gusto ve dünya vizyonu gerektiriyor ve buna sahip bir iş gücü bulmak zor tabi. Avrupa’yla kıyaslarsak onların doğalında, en rutin hayat tarzında bile var olan çiçek, dekorasyon, sunum gibi ögeler biz de sonradan adapte olunan bir hayat tarzı maalesef. O yüzden mutlaka profesyonel bir destek alınarak, o pahalı yatırımlara yakışacak görsellikte oteller yaratılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak son yıllarda Türkiye’de bu konunun önemini fark edenlerin sayısı da hızla artıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bir Cevap Yaz